5 Temmuz 2013 Cuma

Ölüm Şarkısı - P.JPARRISH

Güzel kitap arkadaşlar, okuyun :) Kurgusu falan da sağlam, gerilim tadında polisiye ama bir yandan da macera kokulu bir kitap. Adından da anlayacabileceğiniz gibi müzisyen bir seri katilin öyküsünü okuyorsunuz ve diğer tüm kitaplarda olduğu gibi son 50 sayfada olaylar patlıyor. Gece4'e kadar okudum, elimden bırakamadım diyebilirİm. Hem katilin yaptıkları 3.kişi ağzından anlatılıyor, hem de katili bulmaya çalışan kahramanımızın ağzından, 2 bölüm diyebilirim. Süper bir kovalamaca :) Fransız yazar zaten, Fransızlar da gerilimi sağlam yazar diyebilirim. Ayrıca kitapta da Fransa hakkında ilginç şeyler öğreniyorsunuZ, genel kültür de oluyor yani bir yandan :D Okudum,onayladım. Bu kitap olmuş.Şiddetle tavsiye ediyorum.

''O zamanlar iyi bir fikirdim.Şimdiyse muhteşem bir hata...''

23 Haziran 2013 Pazar

Annelerden Asla Duyamayacağımız 10 Cümle

  Msn yapmış bunu çok hoşuma gitti paylaşmak istedim :)

1 Çok çalıştın, biraz dinlen
2- 
Kıyafetlerine bayılıyorum
3- 
Sen beni boşver, istediğini yap
4-
Kız/Erkek arkadaşını çok sevdim
5-
Üzerin çok kalın, ince giy
6-
Az para harcıyorsun, daha çok harca
7- 
Çok yedin, yeter
8- 
Eylem varmış, gitsene
9-
Gece dışarı çıksana
10- 
Uyumak için daha erken





20 Haziran 2013 Perşembe

John Smith-PSİKOPAT

Geçenlerde elime geldi bu kitap, arkasındaki yazılar falan da dikkatimi çekince alayım dedim,yok gerilim okurları elinden düşüremeyecekmiş falan.. . Hayatımda gördüğüm en gerilim görünümlü aşk romanı. Kitap boyunca bir psikopat bekledim arkadaşlar...ama yok, yok öyle biri ne iyi bir polisiye kurgusu var ne de gerilim. Kitap boyunca iki yeniyetme gencin aşkını okuyoruz. Tam bir gençlik kitabı, ama en iğrencinden. Ben kolay kolay kitap beğenmemezlik yapan biri değilim ama nerden tutsam elimde kalıyor. Olmamış bu kitap, yapamamışlar. Kurgusu falan berbat, çok açıklar var. Ben tavsiye etmiyorum ama sulu bir aşk kitabı okumak isteyen varsa buyursun...

Muhalefet Olmak

Sözüm siyasete değil, yanlış anlaşılmasın. Ben olaylara, kişilere, durumlara falan muhalefet olmaktan bahsediyorum. Şu günlerde sizce de herkes bir muhalefet havası içinde değil mi ? Ben bunun farkına kendimden vardım, yani bunu yapan kişileri de eleştiriyor değilim. Kabul edilmiş doğruların aslında öyle olmadığını anlatmak için çabalıyoruz, yeni bir bakış açısı getirmeyi de biraz abarttık mi ne ? Uzun zamandır kabul edilen doğrulara muhalefet olup sivrilmek midir bizi cezbeden yoksa gerçekten doğruluğundan şüphe ettiğimiz doğrular mıdır ? Her şeyi sorgulayan bir nesil olarak süperiz, devam. Ama belki de bazı şeyler gerçekten öyle olmak zorundadır. En basitinden, eğitim sistemi içindeki yanlışlıklar saymayla bitmez, ama buna itiraf edildiğindeyse başıma pek hoş şeyler gelmez bence. Peki o zaman hep birlikte isyan mı etmeliyiz yoksa durumu idare mi etmeliyiz. Ben kendimden örnek verecek olursam doğru olmadığına inandığım şeyleri bile idare etmek amaçlı yaptım. Bunun doğru olduğunu da savunacak değilim. Ne söylemeye çalıştığımı ben de tam olarak anlamasam da ya şu muhalefetlik olayını doruklarda yaşayıp her şeyi kökten bir değiştirelim, ya da idare edelim arkadaşlar. Ortalarda kalınca olmuyor bu iş, zamana bırakmalı belki de... Ama bence bu şekilde giderse düzen değişecek gibi, benim gönlümde bundan yana ya...

24 Nisan 2013 Çarşamba

Nedir bu ''Ateşi Yakalamak'' ?

Bu sadece bir kitap değil , falan gibi klişe bir sözle başlamayacağım tabi ki :D Bu bir kitap arkadaşlar, kitap yani :D Ama herkesin içinde kendinden bir parça bulabileceği bir kitap. Bulamayanlar olamaz mı ? Olabilir, sadece okuyup geçedebiliriz, ama bu bence biraz zor. Bağımlılık yapıcı bir etkisi olmasının sebebi çoğu kişinin kitap ile kendisi arasında bir bağ kurması. Bu bağ karakteri kendinle bağdaştırmak olur, olayları gercekten yasıyormuscasına hıssetmek olur, olur yani :D Bende ikisi de olmuştu mesela, yani karaktere bir şey olsa benim canım yanıyordu falan :D Tamam dalga geçmeyin, herkes için farklı anlamlar ifade eden bu kitap benim için güçlü olmayı ifade ediyordu. Bizim yaşadığımız ufak tefek sorunların aslında o kadar sorun olmadığını öğretti mesela, hemen pes etmemeyi, bizim için küçük şeylerin etrafımızdaki insanları nasıl etkilediğini de öğrendim. Ve gerçek olmayan kişilere aşık olunur mu? Evet olunuyormuş, ama bu aşk o aşk değil :D Hayranlık kısmından bahsediyorum. Çok güçlü karakterler var, her anlamda, onlardan ibret alınması gerekiyor diye düşünüyorum. Suzanne Collins de gerçekten çok güçlü yazmış, baktığınız zaman çok sade bir dil var, ama süsleseydi bu kadar keskin etkileyebilir miydi? Bence hayır. Tamam şimdi okuyucu kitlesi olarak ele alalım. Öncelikle hayranlarına TRIBUTE(ingilizce; haraç) denilen bu kitle, gerçekten kitaplarına, filmlerine, yönetmenine,oyuncusuna, her ortamda sahip çıkan bir kitle. Ödüllerde falan gerçekten hep beraber savaşıyoruz. Ve birbirimizle de çok fazla ortak noktamız çıkması sebebiyle yakın arkadaşız :D Bu da kitapları çekici kılan bir özellik bence.Evet arkadaşlar uzun lafın kısası kesinlikle okunması, keşfedilmesi ve üyesi olunması gereken bir dünya ! :D

Unutmak Üzerine

Unutmak mı , hatırlamayı unutmak mı? Bence insanlar unutmayı tercih etmezler, kendiliğinden gelişen bir olaydır. İnsanlar sadece hatırlamayı unuturlar. Hayatınız boyunca unuttugunuz şeyleri düşünün, ödevleriniz, arkadaşlarınız, randevularınız.. Şimdi gerçekten unuttunuz mu, yoksa sadece hatırlamayı mı unuttunuz ? Peki hatırlamayı unutmak da unutmak değil midir ? Tamam bu sorularımdaki amaç sizi merak ettirip sonra harika bir gerçeği size sunmak değildi; çünkü öyle bir gerçek yok. Ne demek istediğimi ben de bilmiyorum, aslında cevabı ben de bilmiyorum demek daha doğru. Ne demek istediğimi az çok anlamışsınızdır diye umuyorum :D  Bu sorulara henuz bir cevap bulabilmiş değilim, yani iki şekilde de bir unutmak söz konusu. Ama geniş açıdan baktıgımızda hatırlamayı unutuyoruz, bu kesin . Peki her şeyi hatırlarsak, unutmak diye bir kavramın yok olacağının garantisini verebilir miyiz ? Hayır mı? Cevap verebildiğiniz zaman bana da haber verin ;)

29 Ocak 2013 Salı

TEKRAR

Uzun bir aradan sonra bloguma girdim ve eski bir kütüphaneye giriyormuş gibi hissettim :) Çok zavallı bir blok benimkisi :D Bundan sonra canlandırma çalışmalarıma başlıyorum, çünkü burayı yapmak kolay olmadı. Neredeyse 1 sene olmus ve hayatımda değişen şeyleri yazmaya kalksam altıdan kalkabilir miyim bilmiyorum o yüzden hiç girişmeyeyim bence :)  Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar bir merhaba demek istemiştim. Görüşürüz ;)

18 Şubat 2012 Cumartesi

Ölüme Meydan Okuyor

Bu çocuk gerçekten adrenalin meraklısı :D Şu forğraflara bir bakın, kim buna cesaret edebilir? Şahsen ben, rangera bile binemiyorum :)

>>Rusya'da son zamanların trendi yüksek binalara tırmanarak poz verme modasına uyan 22 yaşındaki Max Polatov (takma adı), sanki ölüme meydan okuyor.


>>Yüksekliği 180 metreye kadar ulaşan binalara tırmanıyor.

 >>Bazen tek ayağıyla ya da tek eliyle bir binanın tepesinde asılı kalmış şekilde poz veren adrenalin bagımlısı , ölüm tehlikesinin yanı sıra polisle başının derde girmemesi için Max Polatov takma adını kullanıyor. Gercek ismi degıl.
 Buyrun bakın fotoğraflara ; ama kendinizi orada düşünerek bakın lütfen ;)






15 Şubat 2012 Çarşamba

Köpek Anlama Klavuzu-ARDEN MOORE

Bugüne kadar onlarcasını görmüş, belki okumuşsunuzdur. Kedi ve köpekler için yazılan kitapların sayısı gün geçtikçe artıyor zira. Ama Köpek Anlama Kılavuzu'nu onlardan farklı kılan bir yan var: Gerçek sorulara/sorunlara gerçek cevaplardan oluşması.
Evinde köpek besleyen ve birbirinden çok farklı sorunlar yaşayan hayvanseverlerin, yazar ve evcil hayvan uzmanı Arden Moore'a sordukları sorular ve onlara verilen cevaplar... Cevaplarda gizli sırlar... Belki sizin köpeğinizin sorunu da bunlardan biri. Veya size ışık yakacak bilgiler bu sayfalar arasında okunmayı bekliyor.

.Köpek Anlama Kılavuzu adını sonuna kadar hak eden, köpekleri anlamak için ideal, özenle ve yıllarca biriktirilen kıymetli bilgilerle hazırlanmış, önemli bir kaynak. Hayvansever dostlara, köpek besleyenlere şiddetle önerilir! Unutmayın; kötü ya da aptal köpek yoktur. Kötü eğitim vardır!


not : http://sehirli.tr.msn.com/sehir-dedektifleri/köpek-anlama-kılavuzu alıntıdır.

Telaffuzu Zor Kelimeler !

Ropdöşambır >> Hala bunları giyen erkek kaldı mı? Eskiden babalarımız giyerdi ve biz hiç adını söyleyemezdik!

Su Şişesi >> Hele bir de uzun cümlelerde kullanmayı deneyin :)

Nöroşirürji >>Beyin ve sinir cerrahisi anlamına gelir. Kolaysa söyleyin de görelim. Hecelemeden.

Profiterol >> Yemesi iyi de, söylemesi zor :)

Psişik >> İnsanın dili dönmüyor, zaten çok telaffuz edesimiz de gelmiyor!

Kapitülasyon >> Yazması da okuması da ayrı dert !

   Müteyakkız >> Teyakkuz, yani tetikte olma hali. Vay canına!

Entelijansiya >> Aydınlar topluluğu. Bizde tam olarak böyle kullanılmıyor ama olsun!

Analjezik >> Neyse ki bizde ağrı kesici de deniliyor !

İstatistiki >> Kabul edin, gerçekten çirkin bu kelime !

Muvafakatname >> İzin yazısı diyebilir miyiz, teşekkürler.

Muayenehane >> Muayene olduktan sonra söylemesi daha da zor!
















Not: http://sehirli.tr.msn.com/sehirliye-tuyolar/gallery.aspx?cp-documentid=160390579#image=5 alıntıdır.